Ana SayfaBlogSınav Kaygısı Nedir? Sınav Psikolojisi Nasıl Yönetilir?

Sınav Kaygısı Nedir? Sınav Psikolojisi Nasıl Yönetilir?

Hayatın bir maraton olduğunu belirtenler, eğitim sınavlarını da bu maratonun bir parçası olarak görürler. Bununla birlikte sınav kaygısı denilen durum, sınavların insan psikolojisi açısından olumsuz bir geri dönüşe sebebiyet verebileceğini de içerir. Her öğrenci, aynı kaygıyı taşımasa da başarı ve başarısızlık beklentisi, bir kaygı ve endişe yaratabiliyor. Peki sınav kaygısı ne zaman çığırından çıkmış bir özellik barındırır? Sınav kaygısı belirtileri nelerdir? Yazımızda sınav kaygısı hakkında bilmeniz gerekenleri konu edineceğiz.

Sınav Kaygısı Nedir? Sınav Kaygısı Belirtileri Nelerdir?

Sınav kaygısının tanımından başlayarak konuya giriş yapalım. Sınav öncesinde duyulan kaygı, gitgide hayatın bir parçası olduğu zaman sınav kaygısından bahsetmek mümkün olur. Özellikle sınav dönemlerinden kaygıyı tetikleyen başarısızlık korkusu, kaygının artmasının öncelikli nedenlerindendir. Sınav beklentilerine dair duyulan kaygı arttıkça gündelik hayattaki rutinler de bozulabilir.

 Örneğin, sınav için başarısızlık korkusunu sürekli yaşayan bir öğrenci, bu başarısızlığa neden olmaması için daha az sosyalleşir. Aslında sınav döneminde daha az sosyalleşmeyi ders çalışmak için değil, mevcut başarısızlığının yarattığı kaygının sebebi olarak gördüğü için yapar. Oysa ki sınav dönemindeki kaygı ve endişe durumları, çoğunlukla kişinin içsel ve dışsal süreçlerinden ibarettir. Gelin şimdi sizi başarısızlık şeması ile tanıştıralım.

Sınav kaygılarının bir numaralı etken nedeni olan başarısızlık duygusu, gerçekçi olmayan düşüncelere de kapı açar. Korkunun yarattığı durum, en ufak “başarısızlık” göstergesinde dahi öğrencinin kendisinden şüphe duyup umutsuzluğu ve öğrenilmiş çaresizliği tercih etmesine neden olur. Öğrenci, sürekli kaygı duyarak sınav düşüncesinden ve anından korkar. Zamanla bu düşünce sarmalı ve başarısızlık duygusu, bir şema ile kendini gösterir. Başarısızlık şeması, kendini kalıplar şeklinde belli eder ve bireyi rahatsız eden bir döngüye hapseder. Öğrenci, sürekli ben zaten hep başarısızdım, yine olmayacak, başarılı olmak için yeterli değilim, diğerlerinin önüne geçemem, kalıplarına sarılır. Netice olarak ise ortaya özgüvensizliğe eşlik eden öz disiplin eksikliği ve kaçma eğilimi çıkar. Özellikle kaçma eğilimi; risk alma, daha başarılı olma ve sorumluluk üstlenme durumlarından alıkoyar.

Bütün bu gerekli bilgileri verdiğimize göre şimdi sınav kaygısı belirtilerini de sıralayalım.

  • Sık Düşünme
  • Gerçekçi Olmayan Düşünce
  • Gergin Davranış Eğilimi
  • Kendine Güvenememe
  • Hatalı Falcılık
  • Çalışma Alışkanlıklarını Değiştirme (Olumsuz Yönde)
  • Artan Tedirginlik Hâli
  • Baş Ağrısı
  • Dehşete Kapılma ve Çaresizlik Hissi
  • Konsantrasyon Bozukluğu
  • Çalışma Eylemine Geçmede İsteksizlik-Erteleme
  • Sınav Sonucunda Gözle Görülür Bir Düşüş (Bu durumu öncelikli kaygı belirtisi olarak alamayız, başarı düşmesinin birden fazla sebebi vardır.)
  • Uykusuzluk
  • Motivasyonsuzluk

Genel hatlarıyla sınav kaygısı belirtileri bu şekilde olsa da öğrenciden öğrenciye değişkenlik gösteren bir kaygı sürecinden bahsedebiliriz. Aslında sınav kaygısı belirtileri, yoğun olarak zihinsel bir üretim neticesinde kendini gösterir. Yani aklın tekrarladığı sözler, bir süre sonra fiziksel belirtilerle kendini ifade eder. Sınav psikolojisinin yönetilememesi durumunda kaygı bozukluğu ve panik atak duygudurumları da yaşanabilir.

Peki sınav kaygısı nedenleri nelerdir? Sınav kaygısına neden olan faktörleri de içsel ve dışsal olarak ikiye ayırabiliriz. Ebeveyn baskı ve telkinleri, sınav ortamındaki olumsuz gelişmeler, sınav sisteminin değişmesi ve kalıplaşmış başarı beklentisini, dış çevre kaynaklı görebiliriz. İçsel kaynaklı kaygı belirtilerini ise genetik yatkınlık ile açıklanabileceği gibi mükemmeliyetçilik, stresi yönetememe ve genel olarak düşünce hataları olarak sıralayabiliriz.  

Öğrencinin içinde bulunduğu ortam, kaygıyı doğrudan tetikleyebilir. Bilhassa içinde yer alınan aile ortamı, öğrencinin beklentilerini düşürmesine ve içsel motivasyonu kaybetmesine yol açabilir. Motivasyon teorisine göre de bu durum, beklenti yaklaşımı ile açıklanır. Eğer birey, kendisinden beklenen düşük performans beklentisini keşfederse o performansı gösterme eğiliminde olabilir. Bu durumun tam tersi ise yine beklenti yaklaşımı ile açıklanır. Samimi bir tutumla desteklendiği düşünen öğrenci, başarılı olması durumunda ailesinden göreceği ilgi ve aslında ödülü arzular. Yine de oldukça değişken olan içsel motivasyon süreç içindeki pek çok unsurdan etkilenir.

Başarı örneklerinin az veya fazla olması da içsel motivasyonu olumlu ya da olumsuz etkileyebilir. Aile ortamında sık vurgulanan bu konunun içsel motivasyonu olumsuz şekilde etkilemesi de bir anda kaygı ve güvensizlik düzeyini yükseltebilir.

Sınav Kaygısı Nasıl Yenilir?

Kaygıyla baş etmek, kaygı düzeyinin maksimuma ulaşması durumunda yapılacak bir önlemdir. Sınav psikolojisi için maksimum kaygı, gündelik hayatta stresin yönetilmemesi olarak ifade edilir. Bu duruma eşlik eden psikolojik kaygı belirtileri, stresin fiziksel belirtileriyle de kendini gösterir.

Kalp çarpıntıları, odaklanma güçlüğü, vücutta seğirme, göğüs ağrısı ve sık terleme en sık görülen fiziksel stres belirtileridir.  Stresi yönetmek ve sınav dönemindeki kaygıyı kontrol etmek açısından ise en güçlü unsur motivasyondur. Bütün yollar da aslında içsel motivasyona çıkar. İçsel motivasyonu besleyen en önemli etkenlerden biri ise sosyal motivasyon kavramıdır. Toplumdan bireye uzanan iyi hissetme hâli, yaygın kaygı durumlarını kontrol altına almayı destekler.

Mutluluk paylaştıkça çoğalır mantığını hatırlayın. Buna göre yakın çevre ve toplumsal yapı, olumsuz durum ve çağrışımlardan uzak kaldıkça bireyin kendi potansiyelini açığa çıkarma isteği de kamçılanır. Yine günümüzde motivasyon içerikli sosyal içerikler tüketmek de içsel motivasyonu canlandırmak açısından faydalı bir yöntemdir. Şimdi gelin sınav kaygısı nasıl yenilir sorusuna yanıtlar verelim.

Hedef odaklı yaklaşım: Hedeflerinin ve kendinin farkında olan kişi, sınavlara da soğukkanlı yaklaşır. Neyi, nasıl yapması gerektiğini hesap eder ve buna göre bir çalışma düzeni oluşturur. Hedef odaklı olmak, içsel motivasyona da kaynak oluşturur. Kişi, hedeflerine uygun çalışmak için gereksiz stresi yatıştırır ve kendi zaman yönetimini uygular.  Bununla beraber hedeflerin, mükemmeliyetçi bir duruma evrilmesi de sakıncalıdır. Hedefe değil de sınava odaklı çalışmak, rekabet odaklı ilerlemek gibi kişiyi yoracak durumlardan uzak kalmak gerekir.

Samimi ebeveyn yaklaşımı: Ebeveyn tutum ve davranışları içsel motivasyonu etkileyen en önemli göstergelerden biridir. Hatta öğrencinin yoğun kaygılı ve özgüvensizlik benlik inşasının temellerinin de kökeni aile ortamında aranır. Nitekim yoğun sınav stresi yaşayan öğrencilerinin bir kısmı aile baskısı ve değersizlik hissi ile karşılaşırlar. Samimi ebeveyn yaklaşımı olarak ifade ettiğimiz destekleyici tutum ise tam tersi bir ortam sunar. Ebeveynler gerçek bir değer yaklaşımı inşa ederler ve çocuklarının yaşadıklarını anlama çabası gösterirler. Kısacası sadece davranış ya da söz ile değil, her ikisini de gerçekleştirecek bir tutum geliştirirler.

Belirsizlik Ortamından Uzak Kalma: Aile, okul, ülke ve eğitim sisteminin sık değişen gündeminden uzaklaşmak da motivasyonu besler. Ayrıca hedeflere odaklanmayı da kolaylaştırır. Sınav dönemlerinde arkadaşlarla ders çalışmak, açık havada vakit geçirmek ve motivasyonu besleyecek içerikler tüketmek, belirsizlik ortamını unutmayı sağlar. Yine bu dönemde, varsa spor ve sanat odaklı hobileri yerine getirmek, hakim gündemden uzaklaşmaya yardımcı olur. Ayrıca sınava dair kafada yaratılan tahminleri ve beklentileri de azaltmak da oldukça fayda getirecektir.

Rekabetçi Eğitim Sisteminin Düzenlemesi: Bu maddeyi öğrencilerden ziyade eğitimcilerin ve yönetici sınıfın gündeme alması gerekir. Destekleyici bir eğitim ortamı, her öğrencinin gerginliğini azaltır ve kendi potansiyelini hatırlamasına önayak olur. Sosyal motivasyonun bir yansımasını da eğitim kurumları ve bizzat eğitim sistemi destekleyici bir şekilde gösterebilmelidir. Buna yönelik hakim başarılı kalıpları dışında her bir kapasiteye uygun başarı tanımları yaygınlaşabilir. Yine sınav ölçme-değerlendirme sistemi de rekabetçilikten uzak bir şekilde düzenlenebilir.

Sınav kaygısının nedenleri ve belirtilerini irdelediğimiz yazının sonuna geldik. Sıklıkla başarısızlık korkusu ile birlikte görülen sınav stresiyle başa çıkmak için listelediğimiz bireysel yöntemleri uygulayabilirsiniz.

İLGİLİ MAKALELER
En Popüler Bloglar
Bu eğitim hakkında ücretsiz bilgi almak için formu doldurun.Size dönüş sağlayalım.