Aile danışmanlığı günümüzde en sık duyduğumuz meslek kollarından biridir. Bu meslek grubunda ana amaç; bireylerinin içinde geliştikleri ya da rollerini yerine getirdikleri aile sistemini ve ilişkide bulundukları diğer sosyal çevreleri değerlendirmek bunun sonucunda ise bireylere, çiftlere veya ailelere sorunlarının çözümüne dönük değişime ve gelişime yönelik özel teknik ve stratejileri içeren bir hizmet sunmaktır.
Aile danışmanı olabilmek için üniversitelerin dört yıllık eğitim veren; psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, hemşirelik, tıp ve çocuk gelişimi bölümlerinden lisans derecesi ile mezun olmak gerekmektedir.
Aile danışmanlığı yapabilmek için bu mezuniyetler sonucunda çeşitli üniversite ve eğitim kurumlarının Aile Danışmanlığı sertifika programlarına katılım göstermek ve bu sertifika programlarında eğitim sonu sınavından geçer not alarak başarı ile tamamlamak gerekmektedir.
Maalesef tüm bunların yanında bu kıymetli alan ülkemizde sömürüye açık bir haldedir. İlgili lisans eğitimlerini ve Aile Danışmanlığı sertifikasını almadığı halde kendisini aile danışmanı ya da aile terapisti olarak tanıtan insanlar terapi uyguladığını iddia etmektedir. Alana dair hiçbir eğitimi olmayan bu kişiler, insanların ruh salığına müdahalede bulunduğu gibi aynı zamanda maddi olarak da bir sömürü gerçekleştirmekteler.
Diploma ve Sertifikaya Dikkat Edin!
Bu sahteciliğin önüne geçilmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemeler mevcut olmakla birlikte burada en büyük sorumluluk yine bizlere düşmektedir. Bir şekilde sistemi kandırmayı başaran sahtekarlara karşı çok dikkatli olunmalı. Bu noktada kişiler aile danışmanlığı hizmeti almak istediği uzmanın lisans diplomasını ve Aile Danışmanlığı sertifikası görmeyi talep etmelidirler. Bu şekilde kendinizi ve çevrenizi koruyabilirsiniz. Eğer bu alanlarla ilgili Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve yönetmeliklerince geçerli olan diploma ve sertifikaları göremezseniz akabinde bu kişileri ilgili kurumlara şikayet edebilirsiniz.
Aile danışmanlığı hizmeti alınırken süreçte bu hassasiyet gösterilmez ise; bu durum hukuk eğitimi almamış bir insanın hakimlik yapmasına, tıp eğitimi almamış bir insanın cerrah olmasına benzemektedir. Dolayısıyla tahmin edebileceğimiz gibi bu noktada yapılan işlemlerin vahim sonuçları olacağı çok açıktır.
