Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, MEB olarak eğitimi herkes için erişilebilir kılmak ve dijital teknolojilerinin kullanım becerilerini ve akademik başarının artırılması için oluşturulan dijital platformların, dezavantajlı bölgelerdeki öğrencilere de ulaşıldığını bildirdi. Ayrıca Özer, Öğretmen Bilişim Ağı ile öğretmenlere (ÖBA) ve Halk Eğitimi Merkezleri Bilişim Ağı (HEMBA) ile de tüm vatandaşlara özel dijital platformların da kurulduğunu kaydetti.
Eğitimde Dijital Dönüşümler Hedefleniyor
MEB Bakanı Mahmut Özer, eğitimde gerçekleştirilmesi amaçlanan yeni dijital hamleler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bireylerin eğitimden beklentilerinin değiştiğini ve dijitalleşmenin öneminin arttığı bir dönemde bakanlık olarak bu yöndeki çalışmalara hız verileceğini söyledi. Ayrıca Özer, bireylerin sürekli öğrenme ihtiyacının arttığını da söyleyerek bu kapsamda dijitalleşmenin sunduğu olanaklarının eğitim sürecine de uyum sağlayacağını ekledi. Özer sözlerine şöyle devam etti: “Bakanlık olarak dijital dönüşümde yaratıcılığı ve inovasyonu merkeze alan, öğretmeni ve öğrenciyi odak noktasına koyan bir süreç yürüttüklerini dile getirdi. Özer, değerlendirmesinde “21. yüzyıl dünyasında bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim ve dönüşüm sürecine eğitim sistemimizin adaptasyonunu sağlamak ve öğrenci, öğretmen ve velilerimizin dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmek için son bir yılda eğitimde dijitalleşme hamleleri başlattık.” ifadelerini kullandı.
Bununla beraber Özer, öğretmenlere yönelik sunulan Öğretmen Bilişim Ağının da aktif olarak kullanıldığını belirtti. ÖBA üzerinden bir yılda toplam 8 milyon 13 bin 864 eğitiminin tamamlandığını ve 1 milyon 16 bin 638 kişinin de en az bir eğitimi tamamladığını ekledi. Özer, öğretmenlerinin gelişimini artırmak ve kendi aralarında bilgi ile tecrübe paylaşımını sağlamak amacıyla kurulan ÖBA’nın bugün öğretmenler tarafından kullanılan en güçlü platform olduğunu da vurguladı.
Öğrenci ve Ailelere Yönelik de Telafi Destek Mekanizmaları Kuruldu
Öte yandan bakanlık, dijital ve çevrimiçi platformlar aracılığıyla öğrenciler ve ailelerin daha kolay erişebileceği proje, eylem ve eğitimler gerçekleştirdiklerini de belirtti. Buna yönelik konuşan Bakan Özer: “ Ücretsiz ders kitaplarıyla birlikte 160 milyon yardımcı kaynak dağıtımı yapıldı ve bu kaynaklar aynı zamanda dijital platformda da yer aldı. Öğrencilerimizin pandemi sonrası öğrenme kayıplarını telafi etmek ve temel eğitimde eksikliklerini gidermek için bireyselleştirilmiş bir mekanizma olan Öğrenci-Öğretmen Destek Sistemi ‘ÖDS’yi oluşturduk. Bu dijital platformda da yine öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz kendi ihtiyaçlarına yönelik olarak destek alabilecekler. Bununla birlikte yine pandemi sonrasında matematik, yabancı dil ve Türkçe seferberlikleri başlattık. Öğrencilerimizin bu alanlara yönelik temel beceri ve kazanımlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu sebeple her bir seferberlik alanıyla ilgili bir dijital platform hazırladık. Matematik platformumuz hayata geçti. Yabancı dil ve Türkçe platformlarımızı da yakın bir zamanda hayata geçireceğiz.” sözlerine yer verdi.
Mesleki Eğitim ve Halk Eğitim Merkezlerinde Teknolojik Adımlar Atılıyor
Son olarak Özer, mesleki ve teknik eğitim ders materyallerinin dijitalleştirilmesini sağlayıp eğitim sürecinde zaman ve yer kavramını ortadan kaldıran 3D modelleme ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin Mesleki Eğitimde Artırılmış Gerçeklik Platformu ile hayata geçirileceğini belirtti. Buna yönelik konuşan Özer: “Bu sayede, öğrencilerin dijital ortamda sanal deneyler ile üretici düşünme ve tasarım becerilerinin geliştirilmesi, mesleki eğitimde daha donanımlı hâle getirilmesi amaçlanıyor.” sözlerini söyledi. Özer ayrıca halk eğitim merkezlerinde dijitalleşme adımları ilgili de açıklamalarda bulunarak şu sözlere yer verdi:
Halk Eğitim Merkezleri Bilişim Ağı’nda (HEMBA) toplayıp velilerimizin kurslara erişimini daha da kolaylaştıracağız. Zenginleştirilmiş içeriklerle yetişkinlerimiz bu platform aracılığıyla istedikleri kurslara dijital olarak erişme imkânı bulacak. Ayrıca HEMBA’yı yurt dışındaki vatandaşlarımızın da istifadesine sunarak hayat boyu öğrenme alanının uluslararası aşamasına da katkı sunmuş olacağız. Hayata geçirilen bu projeler sayesinde, eğitimin tüm paydaşlarının dijital teknolojilerin kullanım becerilerinin ve akademik başarılarının artırılmasını hedefliyoruz. Özellikle dezavantajlı bölgelerde bulunan öğrencilerin eğitimlerinde dijital teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması ve eğitimde dijitalleşmenin ülke sathında tüm bireyler tarafından eşit bir şekilde kullanılması için yapılan çalışmalar, eğitimdeki dijital dönüşünüm ne denli büyük çapta gerçekleştirilen bir çalışma olduğunu gözler önüne seriyor.” ifadelerini kullandı.