Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğrenme Teknolojileri Araştırma-Geliştirme (ÖTAG) birimi, öğrencilerine dijital materyaller oluşturmak için mesai yapıyor.
Grafik tasarımcılardan animasyonculara, yazılımcıdan seslendirme uzmanlarına kadar 80 personeli bulunan ÖTAG, tüm derslere ait malzemelerin planlanması, tasarlanması, üretilmesi ve öğrenciye ulaştırılması için yayın ve dağıtım faaliyetleri gerçekleştiriyor.
Video tabanlı, yazılı veya işitsel ders malzemeleri üreten birim, dokümanlara tek kaynaktan erişilebilmesi için e-kampüs sistemi de geliştirdi.
Ders içeriklerinde çeşitli animasyonlara da yer veren ÖTAG Birimi, Açıköğretim Sistemi’nin 1,5 milyon öğrencisi için kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi sunmak üzere yapay zekadan ve makine öğrenmesinden faydalanacak projeler de üretmeyi amaçlıyor.
ÖTAG Birimi Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Öznur Öztürk, ders malzemelerine öğrencilerinin erişimi için bir öğrenme yönetim sisteminin bulunduğunu belirtti.
E-kampüs sisteminin öğrencinin kendi kendine öğrenmesini kolaylaştıracak, öğrenme hızını kendisinin belirleyebileceği malzemeler ürettiklerini belirten Öztürk, şunları söyledi: “Video tabanlı, basılı yazılı ve işitsel olmak üzere öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırmaya yönelik malzemelerimiz bulunuyor. Örneğin kitaplarımızı sistemde pek çok formatta yayınlıyoruz. Öğrencilerimiz bu formatlara mobil telefonlarından, bilgisayarlarından birçok yerden erişip ulaşabiliyor. Bu kitaplara ilişkin onların her bir üniteyi özetlediğimiz o ünite özetlerini seslendirdiğimiz malzemelerimiz var. Aynı zamanda konu uzmanı öğretim üyelerimiz tarafından video tabanlı malzemeler üretiliyor. Bunun yanında etkileşimli içeriklerimiz var. Öğrencilere kitabımızı etkileşimli hale getirip sunuyoruz. Öğrenci orada ilerlemesini belli sorularla kendini deneyerek gerçekleştiriyor. Eğer bir yerde eksikse tekrar edebiliyor.”
“Öğrencilerimizi görsel anlamda akılda kalıcı bilgilerle donatmaya çalışıyoruz”
Öztürk, güz ve bahar döneminde bütün aktif dersleri canlı olarak gerçekleştirdikleri anlatarak, saat 16’dan 22’ye kadar öğretim üyelerinin istedikleri yerden internet bağlantısı aracılığıyla 45 dakika süresince öğrencilere canlı ders verdiğini söyledi.
Canlı derslerin görevli moderatörler tarafından kaydedildiğini Öztürk, şunları kaydetti: “Bu kayıtlar eş zamanlı olarak canlı derse katılamayan öğrencilerimiz için daha sonra sistemimizde yayınlanıyor. Bu canlı ders kayıtlarında öğrenci birebir yazılı bir ortamda chat ortamında hocasına sorusunu sorabiliyor ve ondan geri dönüş anında alabiliyor. Bu canlı ders kayıtlarımız öğrencilerimiz tarafından en çok tercih edilen malzemelerimizin başında geliyor. Bunun dışında kitabımız, ünite özetlerimiz ve soru havuzlarımız bulunuyor. Pek çok malzemeyi onların yararı için hazırlamaya çalışıyoruz. Etkileşimli içerik hazırlarken animasyonlar ve videolar da kullanıyoruz. Pek çok etkileşim o kitabın içerisine konularak öğrencilerimizi görsel anlamda da akılda kalıcı bilgilerle donatmaya çalışıyoruz.”
Öznur Öztürk, sesli eğitim materyallerinin de bulunduğunu vurgulayarak, işitme engelli öğrenciler için alt yazı seçeneğiyle eğitim malzemeleri hazırladıklarını belirtti. Kitapların seslendirilmiş biçimleri öğrencilere ilettiklerini belirten Öztürk, şöyle konuştu: “Yapay zeka ve makine öğrenmesi uygulamaları günümüzde oldukça yaygınlaştı. Bizler de eğitim alanına öğrencileri daha kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimi sunmak için yapay zekadan ve makine öğrenmesinden faydalanacağımız projeler üretmeye çalışıyoruz. Çünkü açıköğretim öğrencisi kendini motive etmesi gereken kendi öğrenmeye çalışan bir grup. Onlara daha çok etkileşimli malzeme hazırlayıp, daha kolay öğrenmeleri gerçekleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Grafik tasarımcılardan, animasyonculara, yazılımcılara kadar pek çok iş kolunda personelimiz var. Çok güçlü bir ekip olarak yaklaşık 1,5 milyon öğrenciye hizmet veriyoruz.”