Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, “Spor bilimleri fakültelerinde 6 dönemlik eğitim sonrası artı 2 dönemi bakanlığımızın tüm tesislerini bu işe açarak 6+2 şeklinde yeni bir uygulamaya geçiyoruz.” dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar ile birlikte iş birliği protokolü imza törenine katıldı. Bakan Kasapoğlu, 3 yıl önce “gönüllülük çalışmaları” dersinin uygulanması için de protokol imzalamış olduklarını anımsatarak bu protokolün başarılarını gördüklerini belirtti.
Çalışmalarına verdikleri destek için YÖK Başkanına, üniversitelere, rektörlere ve üniversite öğrencilerine teşekkür eden Kasapoğlu, genç ofislerin bu işin başlangıcı olduğunu ifade etti.
Kasapoğlu, “Genç ofislerimiz, gençlerimizin kendi inisiyatifiyle oluşturdukları kültür, sanat, sportif pek çok çalışmanın ortaya konduğu alanlardı ve hamdolsun hızlı bir şekilde bu genç ofis çalışmalarını beraberce büyütmüş olduk. Bununla beraber “gönüllülük faaliyetleri” 2019 yılında başlattığımız gönüllülük yılı çerçevesinde yine üniversitelerimizle birlikte geliştirdiğimiz ve hamdolsun YÖK’ün aldığı önemli bir inisiyatifle üniversitelerdeki müfredata eklenen bir çalışma olarak bugün pek çok üniversitemizde ders olarak okutuluyor.” dedi.
Üniversitelerdeki genç ofis sayısını tüm üniversitelere yayacaklarını kaydeden Kasapoğlu, ” Üniversitelerimizde 118 genç ofisimiz var. Bu iş birliği bir fırsat eşitliği çalışmasıdır. Şu an itibariyle 400 bine yakın gencimizin bu ofislerden istifade ettiğini görüyoruz. Her bir gencimize ulaşma, her bir gencimizin imkanlardan aynı şekilde istifade etmesini sağlamak bizler için en büyük hedef.” şeklinde konuştu.
“Spor bilimleri fakültelerinin eğitim süreçleriyle ilgili yeni bir döneme başlıyoruz”
Türkiye’nin çok güçlü tesis alt yapısına sahip olduğunun ve bir spor ülkesi olduğunun altını çizen Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üniversitelerimizdeki spor alt yapısını güçlendirme noktasında üniversitelerimizle çok farklı iş birliklerimiz var. Hem tesisleşmeye yönelik hem bu tesislerin kullanımına yönelik bugün yeni bir sürece geçiyoruz. Spor bilimleri fakültelerinin eğitim süreçleriyle ilgili yeni bir döneme başlıyoruz. Spor bilimleri fakültelerindeki 6 dönemlik eğitim sonrası 2 dönemi bakanlığımızın tüm tesislerini bu işe açarak 6+2 şeklinde yeni bir uygulamaya geçiyoruz. Öğrencilerimiz 6 dönemlik dersin akabinde 2 dönem bakanlığımızın tesislerinde ilgi alanlarına göre eğitim yapacaklar, staj yapacaklar. Böylece çok daha nitelikli spor insanlarını yetiştirmiş olacağız.”
Sürecin uygulama kalitesinin ve müfredatın kalitesinin artırılması süreci olduğunu belirten Kasapoğlu, “Gönüllülük dersinin uygulama kısmı 10 haftalık bir uygulama alanı var. Özellikle gençlik merkezleri, genç ofisler, belediyeler, sevgi evleri, huzur evleri, ceza evleri, hastaneler, STK’lar bu işin popüler uygulama alanlarından birkaçı. Bu çerçevede gönüllülüğün sosyal sorunlar açısından çözüm odaklı bir çalışma olduğunu ve öğrencilerimizin de kişisel gelişimlerine, hayat tecrübelerine çok büyük katkılar sağladığını görüyoruz.” sözlerini kullandı.
“300’e yakın sporcu, milli sporcu bursundan faydalanıyor”
Milli sporcu burslarının ve vakıf üniversiteleriyle yapılan iş birliklerinin önem taşıdığını vurgulayan Kasapoğlu, “Şu ana kadar 300’e yakın sporcumuzun milli sporcu bursundan yüzde yüz tam burslu olarak faydalandığı, bu projenin ne kadar doğru bir başlangıç ve potansiyel ortaya koyduğunun en büyük göstergelerinden biridir.” dedi.
Kasapoğlu, genç odaklı siyaset ve hizmet anlayışını inşa ettiklerini belirterek, “Dünyanın en güçlü yurt yapısını ülke gençlerinin emrine amade kıldık ve bu yıl rekor başvuruyla hamdolsun yurtlara rekor yerleştirme oranıyla büyük bir süreci birlikte yönettik. Krediler biliyorsunuz, kredi enflasyon endeksinin ortadan kaldırılması bu da Cumhuriyet tarihinde genç odaklı siyasetin en yakın sonuçlarından biridir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da genç odaklı siyasetimize, hizmet anlayışımıza eser ortaya koymaya birlikte devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Kasapoğlu, üretim sürecini büyütme görevinin herkese düştüğünü belirterek, “Bundan sonra da bugüne kadar olduğu gibi bakanlık olarak üniversitelerimizin, yükseköğretim kurulumuzun yanında olmaya, tüm imkanlarımızı hiç tereddüt etmeden üniversitelerimize seferber etmeye devam edeceğiz.” dedi.